INTRODUCTION: Pilomatrixoma (PM) is a tumor that arises from the pluripotent precursor matrix cells of hair follicles. Including two different types of cell are seen in histopathological examination which are basaloid cells with nuclei and ghost cells with eosinophilic appearance that have lost their nucleus. In ghost cells, dystrophic calcification, osseous metaplasia, and foreign body type multinuclear giant cell reaction and inflammation developing against keratin can be seen around the lesion. It often presents as a well-circumscribed mass under the skin. It is most often localized in the head and neck.
METHODS: Between 2007-2019, 78 cases diagnosed with PM were included in the study the Hematoxylin&Eosin stained preparations of the cases were evaluated retrospectively.
RESULTS: The age of the cases ranged from 1 to 80 years old, and most of them were observed in the 2nd decade (33.3%). The female / male ratio is 1.3 / 1. The most common localization was determined as head and neck (48.7%). The average diameter of the lesions was 1.25 cm. Histopathological examination revealed foreign body reaction and inflammation in 16 (20.5%) cases, osseous metaplasia in 7 (9%) cases, calcification in 12 (15.3%) cases, cystic areas in 11 (14.1%) cases. Ulceration was observed on the surface of 2 (2.6%) cases and proliferation, pleomorphism and slightly increased mitosis were observed in 1 (1.3%) case in basaloid cells.
DISCUSSION AND CONCLUSION: Pilomatrixoma is benign tumor and it should be kept in mind in differential diagnosis of subcutaneous lesions, especially in head and neck localization in young patients.
GİRİŞ ve AMAÇ: Pilomatriksomalar (PM) kıl foliküllerinin pluripotent prekürsör matriks hücrelerinden gelişen, sıklıkla deri altında iyi sınırlı kitle olarak prezente olan tümörlerdir. Histopatolojik incelemede çekirdeklerini korumuş bazaloid hücreler ve çekirdeklerini kaybetmiş, eozinofilik görünümde, silüet halinde hayalet hücreleri olmak üzere iki farklı tipte hücre görülür. Hayalet hücrelerinde distrofik kalsifikasyon, osseöz metaplazi, lezyon çevresinde ise keratine karşı gelişen yabancı cisim tipi multinükleer dev hücre reaksiyonu ve inflamasyon görülebilmektedir. En sık baş ve boyunda lokalize olur.
YÖNTEM ve GEREÇLER: Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp fakültesi Tıbbi Patoloji Anabilim Dalımızda 2007-2019 yılları arasında PM tanısı konulan 78 olgu çalışmaya dahil edildi. Olgulara ait Hematoksilen&Eozin boyalı preparatlar histopatolojik olarak kalsifikasyon, osseöz metaplazi, kistik odak varlığı, mitoz sıklığı açısından retrospektif olarak değerlendirildi. Olguların yaş, cinsiyet, tümörün lokalizasyonu ve çapı ile histopatolojik özellikler arasındaki ilişki istatistiksel olarak karşılaştırıldı.
BULGULAR: Olguların yaşı 1-80 yaş arasında değişkenlik göstermekte olup çoğunun 2. dekatta (%33.3) olduğu gözlendi. Kadın ve erkek cinsiyet oranı 1.3/1 olarak izlendi. PM’ler en sık baş-boyun (%48.7) bölgesinde lokalize olup lezyonların ortalama çapı 1.25 cm idi. Histopatolojik incelemede 16 (%20.5) olgunun çevresinde yabancı cisim reaksiyonu ve inflamasyon, 7 (%9) olguda osseöz metaplazi gösteren alanlar, 12 (%15,3) olguda kalsifikasyon, 11 (%14.1) olguda kistik alanlar, 2 (%2.6) olgunun yüzeyinde ülserasyon ve 1 (%1.3) olguda ise bazaloid hücrelerde proliferasyon, pleomorfizm ve hafif artmış mitoz izlendi. Tümör lokalizasyonu ile yaş, cinsiyet ve histopatolojik bulgular arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki saptanmadı.
TARTIŞMA ve SONUÇ: Pilomatriksomalar sıklıkla benign davranış gösteren, günlük patoloji pratiğinde sık rastlanan tümörlerdir. Özellikle 2. dekatta baş ve boyunda deri altında lokalize olan lezyonlarda PM ayırıcı tanıda akılda tutulmalıdır.