INTRODUCTION: This study aimed to investigate the relationship between arterial stiffness parameters and capillaroscopic findings in patients with rheumatoid arthritis (RA) and to explore the potential of these methods in detecting subclinical vascular changes that may contribute to cardiovascular risk.
METHODS: This prospective study included 90 patients diagnosed with rheumatoid arthritis (RA) and 90 healthy controls. Demographic and clinical data, including age, gender, body mass index (BMI), disease duration, and current medication use, were recorded. Arterial stiffness parameters such as pulse wave velocity (PWV), augmentation index (AIx75), reflection magnitude, peripheral resistance, and pulse pressure were measured using an oscillometric method. Simultaneously, nailfold video capillaroscopy (NVC) was performed to evaluate capillary morphology, density, and microvascular architecture.
RESULTS: PWV (7.39±1.56 m/s vs. 6.07±0.89 m/s; p<0.001), AIx75 (28.18±9.21% vs. 25.40±9.55%; p=0.048), reflection magnitude (60.35±8.18% vs. 57.56±9.92%; p=0.014), and peripheral resistance (1687.7±169.9 dyn·s/cm vs. 1619.9±184.1 dyn·s/cm; p=0.011) were significantly higher in RA patients compared to controls. RA patients also had significantly higher positivity rates of regular capillary ectasia (47.8% vs. 24.4%; p=0.001), tortuous capillaries (78.7% vs. 48.9%; p<0.001), filiform elongated capillaries (40.0% vs. 15.6%; p<0.001), and neoangiogenesis (56.7% vs. 31.1%; p=0.001). Additionally, patients with positive microhemorrhage showed significantly higher PWV [8.7 vs. 6.9; p=0.048] and pulse pressure [56 vs. 42; p=0.004]. Seropositive patients showed significantly higher peripheral resistance and lower pulse pressure values (p<0.05).
DISCUSSION AND CONCLUSION: Our findings indicate a notable association between microvascular changes and arterial stiffness in RA patients, suggesting that combined evaluation of capillaroscopy and arterial stiffness parameters may help detect subclinical vascular alterations.
GİRİŞ ve AMAÇ: Bu çalışmanın amacı, romatoid artrit (RA) hastalarında arteriyel sertlik parametreleri ile kapillaroskopik bulgular arasındaki ilişkiyi araştırmak ve bu yöntemlerin kardiyovasküler riske katkıda bulunabilecek subklinik vasküler değişikliklerin tespitindeki potansiyelini incelemektir.
YÖNTEM ve GEREÇLER: Prospektif olarak planlanan çalışmaya 90 romatoid artritli (RA) hasta ile 90 sağlıklı gönüllü dahil edildi. Tüm katılımcıların yaş, cinsiyet, beden kitle indeksi (VKİ), hastalık süresi, anti-CCP, romatoid faktör (RF), ESR, CRP gibi laboratuvar parametreleri kaydedildi. Arteriyel sertlik parametreleri olarak nabız dalga hızı (PWV), augmentasyon indeksi (AIx75), yansıtma büyüklüğü, çevresel direnç ve nabız basıncı osilometrik yöntemle ölçüldü. Ayrıca eş zamanlı olarak tırnak yatağı video kapilleroskopisi (NVC) uygulanarak kapiller morfoloji ve mikrovasküler değişiklikler değerlendirildi. Ölçümler standart koşullarda ve istirahat durumunda gerçekleştirildi.
BULGULAR: RA hastalarında PWV (7,39±1,56 m/sn vs. 6,07±0,89 m/sn; p<0,001), AIx75 (%28,18±9,21 vs. %25,40±9,55; p=0,048), yansıtma büyüklüğü (%60,35±8,18 vs. %57,56±9,92; p=0,014) ve çevresel direnç (1687,7±169,9 dyn·s/cm vs. 1619,9±184,1 dyn·s/cm; p=0,011) kontrol grubuna göre anlamlı derecede yüksek bulundu. Düzenli kapiller ektazi (%47,8 vs. %24,4; p=0,001), tortioze kapiller (%78,7 vs. %48,9; p<0,001), filiform uzamış kapiller (%40,0 vs. %15,6; p<0,001) ve neoanjiogenez (%56,7 vs. %31,1; p=0,001) oranları RA grubunda kontrol grubuna kıyasla anlamlı olarak daha yüksekti. Mikrohemoraji pozitif hastalarda PWV [8,7 (6,4–9,7) vs. 6,9 (5–11,7); p=0,048] ve nabız basıncı [56 (31–63) vs. 42 (18–73); p=0,004] anlamlı şekilde yüksekti. Seropozitif hastalarda çevresel direnç anlamlı şekilde yüksek, nabız basıncı ise düşüktü (p<0.05).
TARTIŞMA ve SONUÇ: Bulgularımız, RA hastalarında mikrovasküler değişiklikler ile arteriyel sertlik arasında önemli bir ilişki olduğunu göstermektedir ve kapilleroskopi ve arteriyel sertlik parametrelerinin birlikte değerlendirilmesinin, subklinik vasküler değişiklikleri tespit etmeye yardımcı olabileceğini düşündürmektedir.