INTRODUCTION: The aim of this study is to evaluate the clinical features and intraoperative findings of histopathologically confirmed cases of abdominal wall endometriosis (AWE).
METHODS: In this retrospective study, computer-based medical records of patients diagnosed with abdominal wall endometriosis at Istanbul Bakırköy Dr. Sadi Konuk Training and Research Hospital between March 2008 and April 2018 were examined and analyzed.
RESULTS: Of the 69 patients included in the study, 85% (59/69) had a previous cesarean delivery history. In addition, the majority of patients were overweight (69.6%, 48/69). The primary clinical persistence of the patients was abdominal pain and swelling under the skin (77.4% and 67.3%, respectively). Other related symptoms included dysmenorrhea, dyspareunia, intestinal and urinary symptoms. The mean time from onset of symptoms to excision was 1.7 ± 0.8 years. The mean diameter of the excised endometriotic tissue was 3.2 ± 1.4, and the diameter of the largest lesion was 8 cm. The vast majority of the lesions were located in the subcutaneous tissue. Endometriosis recurred in 3 (4.3%) patients after excision, and these patients underwent preoperative radiological marking before re-excision. Interestingly, 2 patients did not have a history of operation. Since the endometriosis in these cases is in the inguinal region, the operation was performed by general surgeons.
DISCUSSION AND CONCLUSION: The fact that the majority of AWE lesions are associated with cesarean scar, very few of these patients require mesh and lov recurrence shows that patients can be successfully treated with appropriate excision.
GİRİŞ ve AMAÇ: Bu çalışmanın amacı histopatolojik olarak kanıtlanmış abdominal duvar endometriozis (ADE) vakalarının klinik özelliklerini ve intraoperatif bulgularını değerlendirmektir.
YÖNTEM ve GEREÇLER: Bu retrospektif çalışmada, Mart 2008-Nisan 2018 tarihleri arasında İstanbul Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde abdominal duvar endometriozisi tanısı alan hastaların bilgisayar tabanlı tıbbi kayıtları incelendi ve analiz edildi.
BULGULAR: Çalışmaya dahil edilen 69 hastanın %85’inin (59/69) daha önce geçirilmiş sezeryanla doğum öyküsü mevcuttu. Ayrıca hastaların çoğunluğu aşırı kiloluydu (%69.6, 48/69). Hastaların primer klinik persentasyonu karın ağrısı ve cilt altında ele gelen şişlikti (sırasıyla%77,4 ve %67,3). Diğer ilişkili semptomlar arasında dismenore, disparoni,barsak ve üriner semptomları bulunmaktaydı. Semptomların başlangıcından eksizyona kadar geçen süre ortalama 1,7±0,8 yıldı. Eksize edilen endometriotik dokunun ortalama çapı 3,2±1,4, en büyük lezyonun çapı 8 cm’idi. Lezyonların büyük çoğunluğu subkutan dokuda yerleşimliydi. Eksizyon sonrası 3 (%4.3) hastada endometriozis tekrarladı ve bu hastalara reeksizyon öncesi preoperatif radyolojik işaretleme yapıldı. İlginç olarak 2 hastada operasyon öyküsü yoktu. Bu olgulardaki endometriozis inguinal bölgede olduğu için operasyon genel cerrahlar tarafından yapıldı.
TARTIŞMA ve SONUÇ: ADE lezyonlarının çoğunluğunun sezeryan skarıyla ilişkili olması, bu hastaların çok azına mesh gereksinimi duyulması ve nüksün az olması, uygun eksizyonla hastaların tedavisin başarıyla yapılabileceğini göstermektedir.