INTRODUCTION: Aortic stenosis (AS) is the most common primary valve lesion in Europe and North America, often requiring surgical or transcatheter intervention. Due to increased afterload left ventricular hypertrophy (LVH) occurs. Fragmented QRS (fQRS) on an electrocardiogram (ECG) is defined by specific alterations in the QRS morphology and is associated with myocardial fibrosis, ischemia, and poor cardiovascular outcomes. This study aimed to investigate the relationship between fQRS and left ventricular mass index (LVMI) in patients with symptomatic severe AS.
METHODS: This retrospective study included 209 patients diagnosed with severe AS between January 2018 and December 2023, after exclusion criterias. Patients underwent ECG and echocardiography to assess the presence of fQRS and LVH parameters, including LVMI. Statistical analyses compared variables between patients with and without fQRS, and logistic regression identified predictors of high LVMI.
RESULTS: Patients were divided into two groups based on the presence of fQRS. The fQRS group had significantly greater interventricular septal thickness (IVST), LV posterior wall thickness (LVPWT), LVMI, and peak aortic velocity. According to regression analyses COPD, low glomerular filtration rate (GFR), increased systolic pulmonary artery pressure (sPAP), and the presence of fQRS was found as independent predictors of high LVMI. The LVMI value of 131.7 was found to predict the presence of fQRS on ECG with 62.5% sensitivity and 62% specificity in the general population of the study.
DISCUSSION AND CONCLUSION: The presence of fQRS on ECG is a significant marker of higher LVMI in patients with severe AS. Identifying fQRS on ECG can help predict LVH severity in these patients.
GİRİŞ ve AMAÇ: Aort darlığı (AD), Avrupa ve Kuzey Amerika'da en sık görülen primer kapak lezyonudur ve sıklıkla cerrahi veya transkateter müdahale gerektirir. Artan ard yük nedeniyle sol ventrikül hipertrofisi (LVH) meydana gelir. Elektrokardiyogramdaki (EKG) fragmante QRS (fQRS), QRS morfolojisindeki spesifik değişikliklerle tanımlanır ve miyokardiyal fibroz, iskemi ve kötü kardiyovasküler sonlanımlarla ilişkilidir. Bu çalışmanın amacı semptomatik ciddi AD hastalarında fQRS ile sol ventrikül kütle indeksi (LVMI) arasındaki ilişkiyi araştırmaktır.
YÖNTEM ve GEREÇLER: Bu retrospektif çalışmaya, dışlama kriterlerinden sonra Ocak 2018 ile Aralık 2023 tarihleri arasında ciddi AD tanısı konan 209 hasta dahil edilmiştir. Hastalara fQRS varlığını ve LVH parametrelerini değerlendirmek için EKG ve ekokardiyografi yapılmıştır. İstatistiksel analizler fQRS olan ve olmayan hastalar arasındaki değişkenleri karşılaştırmış ve regresyon analizleri yüksek LVMI'nin belirleyicilerini tanımlamıştır.
BULGULAR: Hastalar fQRS varlığına göre iki gruba ayrılmıştır. fQRS grubunda interventriküler septum kalınlığı (IVS), LV arka duvar kalınlığı (LVPWT), LVMI ve pik aortik hız anlamlı olarak daha yüksekti. Regresyon analizlerine göre KOAH, düşük glomerüler filtrasyon hızı (GFR), artmış sistolik pulmoner arter basıncı (sPAP) ve fQRS varlığı yüksek LVMI'nin bağımsız belirleyicileri olarak bulunmuştur. Çalışmanın genel popülasyonunda LVMI değerinin 131.7 olmasının EKG'de fQRS varlığını %62.5 duyarlılık ve %62 özgüllük ile öngördüğü saptanmıştır.
TARTIŞMA ve SONUÇ: Çalışmamızda EKG'de fQRS varlığının şiddetli AD hastalarında daha yüksek LVMI'nin önemli bir göstergesinin olduğu saptanmıştır. EKG'de fQRS'nin tanımlanması bu hastalarda LVH şiddetinin öngörülmesinde yardımcı olabilir.