INTRODUCTION: We aimed to determine the antimicrobial resistance rates of extended-spectrum beta-lactamase (ESBL) positive and negative Escherichia coli strains isolated from the urine samples of patients with urinary system infections.
METHODS: Among the urine samples from the patients in the clinics or outpatient clinics between 2013 and 2014, 1392 ESBL-positive and ESBL-negative E.coli strains with significant growth were evaluated. The VITEK® 2 Compact (bioMerieux, MarcyI’Etoile, France) automated device was used for bacterial identification and antibiotic susceptibility testing and results were evaluated with CLSI (Clinical and Laboratory Standards Institute) standards.
Z Test We used for comparisons and descriptive tests for numerical calculations p <0.05 was considered statistically significant.
RESULTS: The ESBL-positive E.coli strains showed the highest resistance to ampicillin (99.6%) and the lowest resistance, to meropenem (3.4%), fosfomycin (2.8%), imipenem (2.1%) and amikacin (1.8%). The ESBL-negative strains showed the highest resistance to ampicillin (51.4%) and the lowest resistance, to fosfomycin (1.7%), meropenem (0.6%), amikacin (0.6%) and imipenem (0.3%). The difference among these rates was p < 0.05 and statistically significant.
DISCUSSION AND CONCLUSION: Hospitals should regularly evaluate level of resistance to urinary system infections to prevent spread of resistant pathogens. Our study shows a new path for empirical treatment, indicating that fosfomycin can be given priority for the treatment of urinary tract system infections caused by E.coli.
GİRİŞ ve AMAÇ: Çalışmamızda üriner sistem infeksiyonlarından izole edilen genişlemiş spektrumlu beta laktamaz GSBL pozitif ve negatif Escherichia coli infeksiyonlarındaki antibiyotiklere direnç sıklığının belirlenmesi amaçlanmıştır.
YÖNTEM ve GEREÇLER: 2013-2014 yıllarında kliniklerde yatan ve polikliniklere başvuran hastalardan laboratuvara gelen idrar örneklerinden, anlamlı üreme olan 1392 adet GSBL pozitif ve negatif E.coli suşu değerlendirilmştir. Üreyen mikroorganizmalar VITEK®2 Compact (bioMerieux, MarcyI’Etoile, France) cihazında, CLSI (Clinical and Laboratory Standards Institute ) standartlarına göre değerlendirilmiştir. Sayısal ve oransal (n, %) hesaplamalar için tanımlayıcı testler, karşılaştırmalar için Z testi kullanılmıştır. p < 0,05 değerler istatistiksel olarak anlamlı kabul edilmiştir.
BULGULAR: GSBL pozitif E.coli suşlarında en yüksek direnç ampisiline %99.6, en düşük direnç %3.4 ile meropeneme, %2.8 ile fosfomisine, %2.1 ile imipeneme, %1.8 ile amikasine karşı bulunmuştur. GSBL negatif suşlarda en yüksek direnç %51.4 ile ampisiline, en düşük direnç %1.7 ile fosfomisine, %0.6 ile meropeneme, %0.6 ile amikasine, %0.3 ile imipeneme karşı bulunmuştur. Direnç durumları arasındaki fark p < 0.05 olarak bulunmuş, istatistiksel olarak anlamlı kabul edilmiştir.
TARTIŞMA ve SONUÇ: İnfeksiyonlardaki tedavi başarısızlıklarını önlemek ve dirençli patojenlerin yayılımının engellenmesi için hastaneler direnç oranlarını düzenli aralıklarla izlemelidir. Bu çalışmaların ampirik tedaviye yol gösterici olacağı sonucuna varılmıştır.