INTRODUCTION: The aim of this study is analysing the Dupuytren’s Contracture patients retrospectively who underwent partial fasciectomy.
METHODS: We analyze 20 patients retrospectively who underwent surgery between March 2012 to March 2016 at our department.
RESULTS: 14 patients were men (70%); 6 patients were women (30%) (Male / female ratio 2,33/1). The youngest one of patients was 23 years old and the oldest one was 78 years old. Mean age was 58,35 in men and 56,16 in women. 1 patients had bilateral hand involvement (5%) and 19 patients had one hand involvement(95%). 8(42,1%) of them were operated from the left hand; 11 of them (57,9%) were operated by the right hand. The mean measure of excision material is 26,5 mm ( min/max: 10-40 mm ). Mean follow-up is 30,65 month (11-50 month). There was recurrence in 2 patients (10%).
DISCUSSION AND CONCLUSION: Even in advanced cases, we believe that partial fasciectomy may be a safe and successful method for the treatment of Dupuytren Contracture.
GİRİŞ ve AMAÇ: Kliniğimizde parsiyel fasyektomi yöntemi ile tedavi edilen Dupuytren kontraktürlü hastaların postoperatif sonuçlarının değerlendirilmesidir.
YÖNTEM ve GEREÇLER: Mart 2012- Mart 2016 yılları arasında kliniğimizde Dupuytren kontraktürü nedeniyle parsiyel fasyektomi ile opere edilen 20 hasta retrospektif olarak incelendi.
BULGULAR: Hastaların 14’ü erkek (%70); 6’sı (%30) kadın idi (erkek/kadın oranı: 2,33/1). Hastaların en küçüğü 23 yaşında; en büyüğü 78 yaşında idi. Erkeklerde yaş ortalaması 58,35 yaş; kadınlarda 56,16 yaş olarak bulundu. 1 hasta (%5) çift taraflı el tutulumu nedeniyle opere edildi. 19 hasta ise (% 95) tek taraflı el tutulumu nedeniyle ameliyat edildiler. Tek taraflı el tutulumu olanların 8 tanesi (%42, 1) sol elinden; 11 tanesi (%57,9) sağ elinden opere edildi. Eksize edilen fibrosis dokusu ortalama 26,5 mm idi (min/max: 10-40 mm). Ortalama takip süresi 30,65 ay idi (11-50 ay). 2 hastada rekürrens görüldü (%10).
TARTIŞMA ve SONUÇ: İleri olgularda bile parsiyel fasyektomi tercihinin dupuytren kontraktürü tedavisinde güvenli ve başarılı bir yöntem olabileceği kanaatindeyiz.