INTRODUCTION: The incidence of pancreatic and periampullary cancers have been increasing since the mid 20th century and the mortality of these cancers have remained high levels. Pancreatic and periampullary cancers are five percent of gasrointestinal cancers and two percent of all the cancers. Evaluation of early diagnosis and the probability of tumor resection is important in these cancers; because the only chance of cure in periampullary zone neoplasms are surgery. The target of our study is to determine the differences between abdominal CT, Dynamic magnetic resonance and retrograde cholangiopancreatography roles in periampullar zone tumors.
METHODS: 20 periampullary zone tumor patients which are diagnosed and followed between 2009 and 2011 are included in our study.
RESULTS: In our study, we detected 75% sensitivity of CT, 85% sensitivity of MRI and 100% sensitivity of ERCP in detecting periampullary tumors. Compared with CT and MRI, ERCP had the highest detection superiority in ampulla wattled tumors.
DISCUSSION AND CONCLUSION: Our study shows that ERCP is more successful in detecting periampullar tumors than CT and MR also MR’s ability of detecting periampullary cancers is more than CT. Besides MR and CT is beneficial to determine staging and spreading of tumor. But ERCP has the advantage in to define the level of bile duct obstruction and the cause of the obstruction. Also ERCP gives us the advantage of to collect cytologic specimen and the cure chance at the same seance.
GİRİŞ ve AMAÇ: Pankreatik ve periampuller kanserler mortalite oranları oldukça yüksek düzeylerde seyreden kanserlerdir. Bütün gastrointestinal kanserlerin %5’ini, tüm kanserlerin yaklaşık %2’sini oluştururlar. Periampuller bölge neoplazmlarının cerrahi tedavisinin uygulanabilmesi için erken tanı ve tümör rezektabilitesinin değerlendirilmesi esas teşkil etmektedir. Bu çalışmanın amacı periampuller tümörlü olgularda; Batın Tomografisi, Dinamik Manyetik Rezonans Görüntüleme ve Endoskopik Retrograd Kolanjio Pankreatografinin rolünü karşılaştırmaktır.
YÖNTEM ve GEREÇLER: 2009-2011 yılları arasında periampuller tümör ön tanısı ile izlenen ve ERCP, BT, MRG tetkikleri yapılan 20 olgu dahil edilmiştir.
BULGULAR: Çalışmamızda periampuller bölge tümörlerini saptamada BT’nin duyarlılığını %75, MRG’nin duyarlılığını %85, ERCP'nin duyarlılığını ise %100 olarak saptadık. ERCP’nin, BT ve MRG ile karşılaştırıldığında en büyük saptama üstünlüğünün, ampulla vateri tümörlerinde olduğu görüldü.
TARTIŞMA ve SONUÇ: Periampuller tümörü saptamada ERCP’nin, BT ve MRG’den; MRG’nin tespit oranının ise BT’ye göre biraz daha fazla olduğu görüldü. MRG ve BT’nin hastalık bulgularının yaygınlığı ile evrelemesinde; ERCP’nin ise safra yolu obstrüksiyon seviyesi ve nedenini belirlemede, sitolojik örnek alma ve aynı seansta terapötik yaklaşımda bulunma gibi avantajları bulunmaktadır.